Alfonso Cuarón'un yazıp yönettiği Roma, 1970'li yıllarda Meksika City'de geçen dokunaklı bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Film, Cleo adındaki bir hizmetçiyi merkezine alarak, onun ve çalıştığı ailenin karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor. Kendi yaşamı boyunca yaşadığı çeşitli olaylar, toplumsal değişim ile bireysel kayıplar arasında gidip gelen bir anlatı sunuyor. Roma, sadece bir ailenin değil, aynı zamanda Meksika'nın politik çalkantılarının da bir yansıması niteliğinde. Özellikle siyah beyaz çekimi ve öznel bakış açılarıyla dikkati çeken film, izleyicileri hem görsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Roma, güçlü ve etkileyici bir oyuncu kadrosuna sahiptir. Yıldız performansı sergileyen Yalitza Aparicio, Cleo rolüyle karşımıza çıkarak, daha önce deneyimi olmayan bir oyuncu olmasına rağmen, derin bir duygu yelpazesi sunar. Cleo'nun patronu Sofia’yı canlandıran Marina de Tavira, mükemmel bir performans sergileyerek izleyicinin empati duymasını sağlar. Ayrıca, ailenin diğer üyeleri olarak Diego Cortina ve Carlos Peralta dikkat çekici roller üstlenir. Bu karakterlerin her biri, hikayenin derinleşmesine katkıda bulunarak, ağa bağlılıklarını ve zorluklarını yansıtır.
Roma, sadece bir bireyin hikayesini değil, aynı zamanda toplumun değişimi ve aile dinamiklerini ele alarak güçlü bir alt metin sunar. Film, hizmetçi Cleo'nun yaşamını merkezi bir karakter olarak aldığında, toplumsal sınıflar arasındaki mesafeyi ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını açığa çıkarır. Aile içindeki bağlar, sadakat, ihanet ve özveri temaları etrafında döner. Cleo, sadece bir hizmetçi değil, aynı zamanda ailenin duygusal destekleyicisidir. Film, kaybın getirdiği acıyı, sevginin ve sadakatin gücünü vurgular. Seyirciye, anıları yeniden hatırlatma ve geçmişteki travmalarla yüzleşme cesareti aşılar.
Film, siyah beyaz görüntüleri ve etkileyici kamera açılarıyla dikkat çekiyor. Görsel anlatım, Cuarón’un sinematografik dehasını yansıtarak, izleyiciyi dönemin atmosferine tamamen hapseder. Doğal ışık kullanımı ve dikkatlice kurgulanmış sahneler, filme estetik bir derinlik kazandırıyor. Bu, Roma'yı sadece bir film değil, aynı zamanda bir sanat eseri haline getiriyor.