2016 yapımı 'Arrival', Denis Villeneuve’nin yönetmenliğini üstlendiği, insanlığın en büyük sırlarından birine el atan bir bilim kurgu filmidir. Amy Adams, Jeremy Renner ve Forest Whitaker gibi ünlü isimleri barındıran yapım, Türkçe’ye 'Geliş' olarak çevrilmiştir. Film, uzaylıların dünyaya iniş yapmasıyla başlar ve bu durum insanlığı derin bir krizin eşiğine getirir. İletişim kurmak ve anlayış sağlamak üzere görevli bir dilbilimci olan Dr. Louise Banks'ın hikayesini merkezine alır. Ziyaretçilerin amacı, sadece varoluşsal bir tehdit değil, aynı zamanda insanlara zaman, dil ve yaşam hakkında derinlemesine sorular sordurtacak bir tetikleyici haline gelmektir. İzleyici, uzaylılarla kurulan iletişim ve yaşamın anlamı üzerine düşündürülürken, filmdeki derin temalar sayesinde kendi hayatına dair yeni gözlemler kazanır.
Filmde, başrol oyuncusu olarak Amy Adams, Dr. Louise Banks karakterini canlandırır. Louise, zeki, güçlü ve duygusal derinliği olan bir dilbilimcidir. Jeremy Renner, fizikçi Ian Donnelly rolünde; Forest Whitaker ise hükümet yetkilisi Colonel Weber karakterini üstlenir. Ayrıca, Michael Stuhlbarg, Tzi Ma ve Mark O'Brien gibi yetenekli oyuncular, filmdeki yardımcı karakterler olarak dikkat çeker. Amy Adams, filmdeki performansıyla büyük beğeni toplar ve izleyicilere güçlü bir duygusal bağ kurar. Oyuncuların etkileyici performansları, hikayenin derinlik kazanmasına yardımcı olurken, onların karakterleri arasındaki etkileşim de hikayeyi daha da güçlendirir.
Arrival, zamanın algısı ve iletişimin önemi üzerine düşündüren bir yapıttır. Film, dilin sadece bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda düşünme şeklimizi ve dünyayı algılayışımızı nasıl etkilediğini vurgular. Dil, kültürler arası köprüler kurar ve insanlara yeni bakış açıları kazandırır. Uzaylılar ile insan arasındaki iletişim süreci, izleyicilere zamanın ne kadar karmaşık ve çok yönlü bir kavram olduğunu gösterirken, kişisel seçimlerin ve deneyimlerin hayatımız üzerindeki etkilerini sorgulatır. Louise Banks karakteri aracılığıyla, kayıplarımızla barışmanın, acının ve mutluluğun nasıl bir arada bulunabileceğinin altını çizer. Sonuç olarak, 'Arrival', izleyicilerin düşünsel derinliğine hitap eden, zaman ve iletişimin karmaşık doğasını anlamalarına yardımcı olan bir yolculuğa çıkar.
Film, görselliğiyle dikkat çekerken, görkemli doğa manzaraları ile uzaylıların istilası arasındaki tezatı ustaca yansıtır. Düşük tonlu renk paleti, filmdeki duygusal yükü destekler ve izleyiciyi sık sık derin düşüncelere iter. Ayrıca, Roger Deakins'in yaptığı sinematografi, izleyicilere zamanın akışını hissettiren ve kimyasal bir deneyin akabinde yer alan ruh halini gözler önüne seren bir anlayışla sunulur. Ses tasarımı, atmosferi yoğunlaştırırken, izleyicilerin deneyimi derinleştirir.