1975 yapımı 'One Flew Over the Cuckoo's Nest', Ken Kesey'in aynı isimli romanından uyarlanmış ve Miloš Forman tarafından yönetilmiştir. Film, Jack Nicholson'un canlandırdığı Randle P. McMurphy karakterinin psikiyatri hastanesindeki hayatını ele alırken, tedavi yöntemlerinin sorgulanmasına yol açıyor. Üslubu ve etkileyici diyalogları ile ortaya koyduğu sosyal eleştiriler, bu filmi zamansız kılıyor. Hayatı boyunca özgürlük arayışında olan McMurphy, sert disiplinle yönetilen hastanede diğer hastalarla birlikte sıradan bir yaşam sürmek zorunda kalıyor. İzleyiciler, McMurphy'nin macerası eşliğinde insan psikolojisini, toplumsal normları ve otorite karşısında bireysel isyanı sorgulama fırsatı buluyor.
Jack Nicholson, filmde Randle P. McMurphy karakterini canlandırır ve bu performansıyla büyük övgü alır. Louise Fletcher, sert hemşire Mildred Ratched rolü ile tanınır ve En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanır. Ayrıca, Danny DeVito, Christopher Lloyd, Will Sampson gibi tanınmış isimler de hastane hastaları olarak güçlü karakterler sunar. Her bir oyuncu, kendi karakterinin derinliğini başarıyla yansıtır ve film, bu ekiple birlikte unutulmaz bir deneyim sunar. Nicholson'ın performansı, sinema tarihinin en ikonik rollerinden biri olarak kabul edilirken, Fletcher'ın Ratched'ı da sinema dünyasında bir dönüm noktası yaratır.
One Flew Over the Cuckoo's Nest, bireylerin özgürlük arayışı ve otoriteye başkaldırma temasını irdelerken, zihinsel hastalıkların toplumsal algılanışını eleştirir. Film, katı toplumsal kuralların ve güç dinamiklerinin bireyler üzerindeki baskısını gösterir. Randle P. McMurphy karakterinin liderliği ve cesareti, otoriteye karşı koymanın önemini vurgular. Aynı zamanda, bu yapı içerisinde insanlar arasındaki dayanışmanın ve insan olmanın getirdiği savunmasızlığın da altını çizer. Film, göz ardı edilen bireylerin sesini duyurmayı başaran bir eser olmasının yanı sıra, hastaların içsel mücadelelerini yansıtır ve birey olmanın ne demek olduğunu sorgular.
Film, Miloš Forman'ın yönetmenlik tarzıyla öne çıkar. Görsellikte kullanılan ışıksız kadrajlar, hastane ortamının kasvetli atmosferini yansıtırken; karakterlerin içsel çatışmalarını derinlemesine ortaya koyar. Çekim açılarında kullanılan çeşitli tekniklerle, izleyici doğrudan karakterlerin ruh halelerine tanıklık ederken, müzikler de olayların duygusal akışına katkı sağlar.