Citizen Kane, Orson Welles'in yönetmenlik dehasını gözler önüne seren bir başyapıttır. Film, zengin bir medya patronu olan Charles Foster Kane'in yaşamının karmaşık yapısını inceler. Welles, hem yönetmen hem de başrol oyuncusu olarak, bu yapıtıyla sinema dilini yeniden şekillendirmiştir. Filmdeki yenilikçi anlatım tarzı ve görsel teknikler, izleyicilere zamanın ötesinde bir deneyim sunar. 'Bir adamın hayatına dair her şey' diye tanımlanan film; hüsran, ambisyon ve yalnızlık gibi evrensel temaları ustalıkla işler. Ayrıca, filmde sıkça kullanılan derinlikli alan, gölgeler ve ışık oyunları, izleyiciyi adeta bir duygular denizine sürükler.
Citizen Kane'in kadrosu, dönemin en yetenekli oyuncularından oluşur. Orson Welles, baş karakter Charles Foster Kane rolünde olağanüstü bir performans sergilerken, Dorothy Comingore, Kane'in ilk eşi Susan Alexander'ı canlandırır. Filmdeki diğer önemli roller için Joseph Cotten, Kane'in en yakın arkadaşı Jedediah Leland; Agnes Moorehead, Kane'in annesi Mary; ve Everett Sloane, Kane'in danışmanı Mr. Bernstein olarak öne çıkar. Bu oyuncular, Welles’in karmaşık hikayesini etkileyici bir şekilde hayat verirler. Her bir karakter, filmin derin anlamını ve temalarını daha anlaşılır hale getirir.
Citizen Kane'in ana fikri, güç ve zenginliğin insan hayatındaki anlamını sorgulamaktır. Charles Foster Kane'in karakteri, mirasının getirdiği yükü ve gerçek mutluluğu aradığı ancak bulamadığı bir hayatı temsil eder. Film, insan ilişkilerinin karmaşıklığına ve bireyin, toplumsal beklentilerle içsel duyguları arasındaki çatışmaya dikkat çeker. Aynı zamanda, medya ve halkla ilişkiler alanındaki manipülasyonların insan üstündeki etkileri de irdelenir. Welles, sinema dünyasına farklı bir bakış açısı sunarak, izleyicilerine güç, sevgi ve yalnızlığın yollarını keşfetmeye davet eder.
Citizen Kane, sinematografik açıdan dönemin en yenilikçi çalışmalarından biridir. Gregg Toland tarafından yapılan çekimlerde, derinlikli alan ve kesintisiz uzun planlar öne çıkar. Film, gölgelerin ve ışığın ustaca kullanımıyla, izleyiciye yoğun duygusal deneyimler sunar. Seyirci, her sahnede karakterlerin içsel çatışmalarını daha iyi anlayabilmesi için dikkatlice seçilmiş açılarla yönlendirilir.