.Solaris, Andrei Tarkovsky'nin ustalıklı yönetmenliği ile hayat bulan bir başyapıttır. Bilim kurgu sinemasının önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen bu film, izleyicilere yalnızlığın ve kaybın derin anlamlarını sunar. Güneş sisteminin bilinmeyen bölgesi olan Solaris gezegeninin etrafında dönen olaylar, insan psikolojisinin karmaşık yapısını keşfetmek için bir zemin oluşturur. Sinematografik dili ve özgün anlatımıyla .Solaris, sadece bir bilim kurgu filmi olmanın ötesine geçer. Duygusal derinliği ve felsefi sorgulamalarıyla izleyicileri etkilerken, Tarkovsky'nin sinematografik ustalığının bir örneği olarak ön plana çıkar. Hem görsel hem de tematik anlamda zenginliği ile bu film, izleyici üzerinde kalıcı bir iz bırakır.
.Solaris'te başrolü üstlenen Donatas Banionis, Dr. Kris Kelvin karakterini canlandıran güçlü bir performans sergiler. Filmin diğer önemli oyuncuları arasında Natalya Bondarchuk (Harey), Vladislav Dvorzhetsky (Satoris) ve Anatoly Solonitsyn (Gibarian) yer alır. Bu oyuncular, karakterlerin psikolojik derinliklerini ustaca yansıtırken, Tarkovsky'nin karmaşık yapısını anlamak için gereken duygusal ağırlığı da taşırlar. Özellikle Bondarchuk'un performansı, filmdeki imkansız aşkı etkileyici bir biçimde işlerken, izleyicinin duygu dünyasında derin izler bırakır. Her bir oyuncu, Tarkovsky'nin karakterlerine dair derinlikli bir bakış açısı sunar.
.Solaris, insanın içsel yolculuğu ve kaybettikleri ile yüzleşmesi üzerine yoğunlaşır. Film, kaybettiklerimizle yüzleşmenin ve onlarla barışmanın önemini vurgular. Ayrıca, insan duygularının karmaşıklığını ve doğanın gizemlerini keşfetmeye yönelik derin bir sorgulama içerir. Solaris gezegeninin insanın özlemlerini maddeye dönüştürmesi, izleyicinin gerçek ve hayali arasındaki çizgiyi sorgulamasına neden olur. Bu bağlamda, film insan ilişkilerini, sevgi veya kayıp gibi evrensel temaları ele alırken, kaçınılmaz bir yalnızlığın içinde kaybolmuş insan psikolojisini de irdelemektedir.
.Solaris, görsel olarak çarpıcı sahneleri ve simgesel anlatımı ile dikkat çeker. Tarkovsky'nin uzun süreli çekim teknikleri ve derin alan derinlikleri, izleyicinin filmdeki ruh haline etkili bir biçimde giriş yapmasını sağlar. Renk paleti ve ışık kullanımı, izleyicilere Solaris'in gizemli atmosferini hissettirirken, sahnelerin detayları derin bir anlam yükler. Ayrıca, filmdeki müzik ve ses tasarımı, hafif ama etkili bir biçimde duygusal yoğunluğu artıran unsurlar arasında yer alır.